Az önce başkanınız konuştu. Bende Yenisüksün’e gelmekten ötürü son derece mutluyum. Hepinize saygılarımı sunuyorum.
Buranın sorunlarını biliyorum. Sayın başkan söyledi.
Dışarıya
gidiyor beyler inşaatlarda çalışıyorlar ama sigortaları yok. Demek ki
ilk yapacağımız iş herkese sigorta imkanı sağlamak olacak. Bunun için
size söz veriyoruz ve aile sigortasını getireceğiz. Her ailenin
sigortası olacak.
Tarım
konusunda biliyorsunuz çiftçilerimiz mağdur. Çünkü Recep bey çiftçileri
sevmiyor biliyorsunuz değil mi? Yolda gelirken bir vatandaşımız, genç
bir kardeşimiz bir pankart almıştı anamı da aldım geldim diye.
Biliyorsunuz önümüzde 12 Eylül var. 12 Eylül’de bir anayasa referandumu
gelecek. Size soracaklar evet mi diyeceksiniz hayır mı diye. Siz zaten
biliyorsunuz ne diyeceğinizi. Biliyorsunuz evet oyu beyaz, hayır oyu
kahverengi. Kahverengi biliyorsunuz kahvede olur değil mi? Bir kahvenin
de 40 yıllık hatırı olur onu da biliyorsunuz. Onlara öyle bir kahve
içirin ki 40 yıl unutmasınlar.
Ayrıca
size söz veriyoruz, her gittiğimiz yerde söz verdik. Temiz siyaset
yapacağız, düzgün siyaset yapacağız, halka hesap vereceğiz ve halk için
çalışacağız. Cebimiz için değil, yandaşımız için değil, akrabalarımız
için değil. Sadece ve sadece halk için çalışacağız.
Recep
beyin çiftçileri sevmediğini söylemiştim. 12 Eylül’de sandık geliyor.
Anamızı alacağız, babamızı alacağız, komşumuzu alacağız, akrabamızı
alacağız hep beraber sandığa gideceğiz. Hayır oyunu kullanacağız, Recep
beye de bunu vereceğiz.
Evet
biliyorum bizi bekleyen başka yerde arkadaşlarımızda var. Bolu beyine
karşı Köroğlu, Recep beye karşı Kılıçdaroğlu diye ama Recep bey keşke
Bolu beyi kadar olsa. Bolu beyi bile değil. Neden söylüyorum biliyor
musunuz? Bolu beyi belki verdiği sözün arkasında durmuştur. Recep bey
verdiği sözün arkasında bile durmuyor. O televizyonların önüne çıktı,
bütün milletin önüne çıktı. Dedi ki, ben dokunulmazlıkları kaldıracağım.
Anayasa geliyor dokunulmazlıklar yok. Recep bey dokunulmazlıkların
arkasına niye saklanıyor? Yenisüksün’den Recep beye soruyorum ya
dokunulmazlıkları kaldır ya da ben milletime yalan söyledim özür
diliyorum de. Ama samimi söylüyorum bunlar özürde dilemezler. Çünkü
bunlarda yüz kalmadı. Sırtlarını halka döndüler, bunlar ceplerini
doldurdular. Değil mi biliyorsunuz ceplerini doldurdular. Bunlar fakir
fukara edebiyatı yaptılar bir baktık köşeyi döndü hepsi havuzlu villa
sahibi olmuş. Helikopter pisti var devletin helikopterine biniyor,
devletin uçağına biniyor, propagandaya çıkıyor. Buna izin verecek
misiniz? O zaman 12 Eylül’de Yenisüksün’de de güzel bir oy bekliyoruz.
Güzel bir hayır oyu bekliyoruz. Hayırlı bir oy bekliyoruz. Millete
hayırlı olsun diye bekliyoruz.
Hiç unutmayın Türkiye Süksün’le gurur duyacak ve diyecek ki Süksün Recep beye ders verdi bakın.
Efendim
hepinize saygılarımı sunuyorum, dostluğumu sunuyorum. Yüreğiniz insan
sevgisiyle dolu olsun diyorum. Halkın iktidarında sizin yanınızda
olacağız. Halkın sorunlarıyla beraber olacağız. Söz veriyorum halkın
terini koklayacağız. Benimde yüreğim sizinle. Sağolun, var olun diyorum,
çok teşekkür ediyorum.
Sizin
başkanınız en büyük başkan. İnşallah buraya bu kez Genel Başkan olarak
geldim. Halkın oyuyla, sizin iradenizle inşallah buraya ikinci gelişimde
Başbakan olarak geleceğim. Hepiniz sağolun var olun diyorum, teşekkür
ediyorum. 25 TEMMUZ 2010
Hiç yorum yok: